Kayıtlar

rüya etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Acıya Yabancı

bir kadın çiziyordum buğulu camın önünde kuşları çiziyordu uçmaya hazır balkonun kapısından rüzgâr  saçını okşasın  bir kadın çiziyordum topuklu ayakkabıları birbirinden uzak elleri dizlerinde çokca düşünüyor  fırındaki yemek sıcak hasta olmasın gözlerindeki halkaları sileceğim biraz daha yaşasın bir kadın çiziyordum yasemin kokan boynunda damlalar uzun yolculuğa çıkmış gözden kalbe kuru ormanlar dudakları kuru oysa hiç öpülmemiş hiç sevilmemiş gibi bir kadın çiziyordum saçları dalga dalga şelale gibi köprücüklerine kadar rüzgâr eli değmiş gibi okşuyor dedim ya evet gülümseme en yakışanı oldu renklerin en güzeli kesinlikle bir kadın  çiziyordum korkmuyor karanlıktan hiçbir şeyden siren sesleri yükseliyor herkes telaşlı kadın kıpırdamıyor yerinden hafif bir endişe olabilir sözlerinde oda düşünür mü insanlık nereye bir kadın çiziyordum papatyaların içinde  dünyadan ayırdığım kolladığım bir kadındı ki ah acıya yabancı 2017.

uçurum

doktor yollarımıza ışık tutma ışık tutmayı öğret zihin mezarlığıma size anlatılan bir kaç küçük sıkıntı hasta bir cehennem yaşar için de biraz dinledikten sonra germe çarmıha İsa'nın bıraktığı gibi beni bırakma doktor ışıkların söner ben ellerimi yakarım  küçük kafatası varsa içi katran doludur bir yalnız perçin deler göğsümü farkında değil hiçbir sürtük göğü silenlerin benim de aklımda tek bir resim senden kalan uyuyan kirpiklerin kurak gözlerin bir de his var senden geriye  sarıldığın kaşık yorgun bedenim yorgunum doktor çok yorgunum ya şimdi öğretirsin ışık yakmayı  yada beni silersin büsbütün ama bana kalırsa birincisi daha kolay dağılmış bir havari sürüsü istemezsin senden sonra yılanlara sarılmam  kaçma nolur dokun dudaklarıma hisset kuruluğunu aslında hissettiklerim boş bir duvar an sen ne dersen de canlanmıyor duygular bir küçük serçe ölse önümde oturup ağlardım gamsızlığım görmüyor artık onu bir çifte takıldı...