Kayıtlar

Aralık, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

at kestanesi

selam götür benden ferhan sükunetin habercisi olsun ay tebessüm et kaç bu diyardan bahar aksın saçlarından şimdi güller yüzünden döküldüğü an seller durdu bu sonbaharda at kestanesi çiçek açtı ferhan kurudu sinemde bütün dallar sen vakti saadetimi baki san ihtiyar çehrende çizgiler var uzun yol geldin otur soluklan inci gibi dizilen yıldızlar gözlerini göğe dik gör ferhan karartılarda seç sustuklarımı su testisi taşı götür ardından ağlak sesleri kıs sakın bakma şüpheni al sırtına tut kolumdan yağmur yağsın gözlerden şimdi bir yudum huzur götür ferhan görmek vakti sırların ardındakini binbir sima sezdim aydınlanan sahi ne kadar zaman geçti sensiz hani giderdin lâl avuçlarımda kan bul beni kokumu tanır gibi cihanı sustur gülü soldur ferhan ya bir daha gelemezsen geri ah at kestanesi çiçek açtı bahar geldi ferhan

dünyanın rengi

boynu bükük güzel sevemezsem gelme gül rengi dudakların solar ise hemen gökten yaşlar olurda beceremezsem bilmeden sevmeyi git sevemem  hani alnına düşmüştü aklar yaşımca ellerimle açmıştım şakaklarını küçük bir buse kondurup örtmüştüm gözlerimle ey boynu bükük güzel sevemezsem gelme aynaya baktığında  ıslandıysa gamzelerin öpülmemişsen hiç kuruyorsa köklerin insanım beceremezsem cahilken sevmeyi kaç sevemem hani kursağında susmuştu serçeler boyunca gözlerimle dokumuştum kirpiklerini hayallerimden anlatıp küstüm kendimle boynu bükük güzel dün de bugün de  yarın da sen.

Mihrimah

şahlanarak yürüyen eşsiz gözleri parladı vuslata ruhu erdiren kanatlarım kırıldı içimdeki kıyametten yas tutan kimse ağlardı ellerimden dökülen miraca yükselen emsalsiz yüzü destandı rahrev dünyadan giden tenha huzurda kaldı