Kayıtlar

Kasım, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kâh

insanlar kaç türlü sever gözyaşı renkleri var mı bir yıldız ne zaman kayar son şarkı ne zaman çaldı bir mısra aşkı aşk yapan gel gör aşk kimleri neyledi biri sarhoş oldu içti mey bir yanık çaldı ney insanlar kaç türlü hasrete düştü kâh ağladı kâh döküldü dizelere bir bir harfler bir seccade ıslandı bazen bazen pulsuz mektuplar hasretle yandı gönül de bir ah etmedi aşık* diller lâl hiçliğe erdiyse erdi eremediyse çölde divane insanlar kaç türlü ölür ani göklere yükselen ruhlar bir yandan ölümü beklemek pencere arkasında yarım yamalak sen ki güzelliğe varmışsın ölüm nefes tadına varacak bekleyeceksin bekleyeceksin bunamamışsan halin yaman azrailin kastı cânadır inan uyanmak zor bu derin uykudan...

Ömür

bir tutarsam bırakmam ellerini bir sıcak bir kaynak aldım gökyüzüne astım gülüşünü boynunda yaşanırmış gözlerinde ölünürmüş hissettiğinde ah ah ya hissettirdiğinde bir avuç fırtınam var ellerimde bittiğin yerde bitmezmişsin hayat seninle hep güzelmiş ben sana geç başlamışım bir ömür buna yetmez gibi