Kâh
insanlar kaç türlü sever gözyaşı renkleri var mı bir yıldız ne zaman kayar son şarkı ne zaman çaldı bir mısra aşkı aşk yapan gel gör aşk kimleri neyledi biri sarhoş oldu içti mey bir yanık çaldı ney insanlar kaç türlü hasrete düştü kâh ağladı kâh döküldü dizelere bir bir harfler bir seccade ıslandı bazen bazen pulsuz mektuplar hasretle yandı gönül de bir ah etmedi aşık* diller lâl hiçliğe erdiyse erdi eremediyse çölde divane insanlar kaç türlü ölür ani göklere yükselen ruhlar bir yandan ölümü beklemek pencere arkasında yarım yamalak sen ki güzelliğe varmışsın ölüm nefes tadına varacak bekleyeceksin bekleyeceksin bunamamışsan halin yaman azrailin kastı cânadır inan uyanmak zor bu derin uykudan...