Kayıtlar

2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sensizliğe ilk adım

Resim
Son nefeste İman makbûl değilken Sen nasıl kabul olasın? Ruhum başka bir âleme Koşaradım gitmekte Bedenim biçare çırpınış Göstermekte! Sen nerdesin, nerde? Sensizliğe ilk adım Nefesimin son saniyeleri Birileri güler, oynar... Ben seni umarım Birileri tövbe eder son nefeste Ben seni dilerim Sensizliğe ilk adımı atarsam Ben bu diyardan kaçarım Gitme desemde gideceksin Beni durdursanda Göndereceksin aslında Ha yaşamışım ne fayda? Sensizliğe ilk adım Beni kabre düşürür aslında...

Âgah

Resim
Ahh ahh Agâh! Gönlüm sıkıştı, kale duvarları mı burası? Agâh gel kurtar beni Basiretine muhtacım... Ah ettim üzgünüm, Bela gelir mi başına? Agâh, gel kurtar beni Senin ruhunda hapisteyim... Ayrılsak özgürüm. Gel kurtar beni Yetmedi mi işgencelerin? Agâh'ım, sen hep benim kalacaksın Ben ise... Ben ise oradan oraya savrulacağım. Agâh! Gel kurtar beni, Kuvvetin başımı döndürsün Biraz daha kalayım. Agâh, sana aşığım...

İnsansız Hava Sahası

Resim
Kafası sigara dumanı gibi Yol kenarında bir dilber Bir hayal tutturmuş Bir ömür gider... Sorsam,ürkerim bakışından Haykırır, sanki anlamış gözlerimi "İnsansız hava sahası yolculuğum, Ne olur sizde benden uzak durun" Attı şalını arkasına Dilinde bir Türkü Bir hayal tutturmuş Bir ömür gider.

Bittim

Baş harfi sen , Son harfi ben. Sonra dokunulmazlara gidiyorum Nefesin bir o kadar uzak bana Aklım seni anımsatıyor Ruhum sen diye diye ağlıyor. Kafam hep karışık Gelsen toparlanırdım. Saatler hep sana çıkıyor Gittiğim mekanlarda buluşuyoruz İki çay söylüyorum Sen hiç içmiyorsun Şimdi dokunulmaz yerlere gideceğim Beni özlediğini bilmek isterdim Ya benimle gelirsen Ben nasıl güleceğim? Yalanlar söylersem Günaha girerim Sana ilk defa gel demiyorum Arkamda kal... Çay soğudu Benimde kalbim dondu. En azından, gülümsemelerim, Bende kalsın Hoşçakal.

Aklım durur

Resim
Parmaklarım, kaleme değince; Ne hayat çıkarır var oluşundan. Sesim kesilir, bakakalırım kağıda Uzaklarda çok uzaklarda Nefesini duyarım, sen Sen beni hiç hissetmessin Çünkü ben sana senin göremediğinden Daha yakınım Ellerim  senin dizginlerinde Ben yazarsam herkes okur Kıskanırım. Ben yazarsam sen ezilirsin Var oluşun önem kazanır Oysa sen bir hiçsin Ben utanırım Sen git Ben, seni yazacağım.

Ezan..

Yol tozlu topraklı Akıl kanatlanmış her an uçarı, Saat durmuş,zamanla birlikte Birileri birşeyler sayıklıyor Bunların anlamı ne? Kalp çevirmeni dört yıl okumuş Benim ruhum uzundur solmuş Ölü dili kim anlar? Desem Kulaklarıma ezan okunmuş ...

Şiir

Şiir;   İnsanların kendi duygularını aktarmasıdır. Şiir;    Eleştirilemez. Ruhlar yargılanmadığı gibi duygularda yargılanamaz. Şiir;    Sevgiliye hitap ediş biçimidir. Şiir;    Şahsın vermek istediğini açıkça ortaya koymaz. Gizlidir. Fakat herkes alması gereken duyguyu alır. Şiir;    Şiir olsun diye yazılmaz. Şiir;    Özeldir. Her sevgiliye yazılmaz. Şiir;    Duygu verir. Veremiyorsa nesir eserdir. Şiir;     Yazmak herkesin harcı değildir. Gerçekten sevmek gerekir. Şiir;    in güzeli çirkini olmaz, öznel duygular içerir. Ve şiir için sadece dolu bir yürek gerekir.   Posted via Blogaway

Huzuru arayış...

Dokunulmazdı yürekler Bir kafeste hapis yatardı Ne zaman ki kaçtı bir Beşer için o zaman işte Ruh şaştı Şimdi ben yine aklımı alıp Gidiyorum ufuklara Ufuklardaki umduğum Mutluluklara... Yalnız gidiyorum Oradakilerle bölüşeceğim huzuru.. Göç ediyorum işte belki ruhumu geride bırakırım... Gelmek isteyen var mı diye Sormayacağım bu sefer Kimse gelmesin istemiyorum Geçmişin kirli izleri simalarında .. Yıkanamaz kimse, gözlerimde Ruhumu bırakacağım geride Çünki o asıl kirli olan Duygu biriktiren içinde Şimdi gidiyorum Kalp dediğimiz her saçma Hissi barındıran içinde Onu da bırakıyorum sizlere Yarın ben sadece Beden olarak var olacağım. Şimdi gidiyorum Ruhum sizinle olsun.. Posted via Blogaway

Ahenkle dans eden parçam.

Resim
Başörtüsü uçuşuyor Boğazın eteklerinde bir kız Adeta çığlık çığlığa Gözleri buğulu Bir derdi var belli Dua eder gibi yalvarıyor Göğüsünde tutsak elleri Rüzgâr ahenkle başörtüsünü okşuyor Gözleri kalıyor bir tek Gözleri ahh gözleri Derdi aşksa ya Benimkide ondan olacaktı Ardımsıra dizilmiş Gözyaşları döküldü ayakuçlarına Ne deseydim ne hoş olurdu onda? Of bilmez ki kimseler "Başörtülü kız" Gönlüm onda kaldı. Posted via Blogaway Posted via Blogaway

Kırışık.

Resim
Kaşlarım çatıkmış uzun zamandır, yeni fark ettim... Ellerim üşümüş Donmuş bedenim... O kim Bu aynada ki Allah Allah Tanımadım... Benmişim... Yaşlanmışım görmeyeli Odam pislenmiş Cam pas tutmuş açılmıyor Oysa yağmur yağıyor.... Toprak kokusu hala güzel Egzoz karışmasaymış İyiymiş... Posted via Blogaway

SEVGİLİ!

Resim
Sevgili Ey Sevgili... Kalbimi yakıp yıkan bir ateş vardır. Elim sadece sana açıldı, boynum yalnızca sana eğildi. Biliyorum Rabbim sende bana şifa vardır. Sevgili Ey Sevgili Gözümde akan yaşlar vardır. Belki beyhûde belki sana değil fakat Rabbim bilirim, kimse işitmez kimse anlamaz. Sende beni benden daha iyi tanıyan sonsuz Kudret vardır. Sevgili Ey Sevgili Bende bir yürek vardır. Her beşeri sığdırır içine... Bilirim Rabbim ,Sende bana güç verecek Sabır vardır. Sevgili Ey Sevgili Günahlarımın affı için imtihanların vardır. Ben nefsimi yeğler günahkar bir kul olurum. Kimsesiz kalırım. Ben kulum. Bilirim Rabbim ben sana her elimi açtığımda sende; beni dinleyecek Sabır vardır. Sevgili Ey Sevgili Çok günahım vardır. Bilerek olsun - bilmeyerek olsun... Sana sığındım yüzsüz bir kulum ben lakin bilirim sende beni aff edecek Merhamet vardır. Posted via Blogaway

İçimizdeki bahar...

Resim
Ömür dur durak bilmiyor... İçimde birikmiş lafza düşürmediğim bir çok söz var, Ne yapsam, ne etsem? Bekleyene bir kaç his nakletsem. Yüreğinde sevgi olan vardır belki Birazcık huzuru olan... Yanan vardır belki Namahrem aşkla kavrulan? Sesimi duyana haykırışlarım... Parmağımın her adımı Geride bıraktıklarım... İçimde kalmış son bahara intikal ederken ben... Arkamdan gözyaşı israf olmasın. İçimizdeki baharları yaşayalım, Son baharda... İsteyipte yaşamadıklarımız kalmasın... Az kaldı Genç, yaşlı Efendim... Azrail nöbette içinin sesi Küçücük bir yankı yapar İşte son baharın geldi! Yalanı olmayan son huzur belki Ölüm Allahın hediyesi... Çok sevinç, hüzün var beklenen Açık gitmesin gözbebeklerin istemeden... Kursağında kalmış Bir kaç kelime... Bağrını kavuran deli Hisler... Hep dile dökülmeyi beklediler Baharlar çok yaşanması gereken Durma ne varsa dök içinden! Posted via Blogaway

Soğuk bir Güneş Harbi

Resim
Adını sayıklıyorum, Hiç gitmemiş boşluklara Oturduğum yerden arş'a sesleniyorum... Soğuk buralar Gül kokulu terler dökemiyorum. Gözlerin, gözlerime her değdiğinde Büyük kıvılcımlar patlıyor yüreğimde... Üşüyorum, üşüyorum Her bırakıp gittiğinde. Sana uzanmış yollar var, Bana tıkalı Bir sürü insancıklar. Gel diyorum, gel diyorum Sesim arş'a yükseliyor Sen duymuyorsun... Elimi uzatışlarım vardı, Kendi kendime acıdığım dertlerim. Her sene bıraktığım geride Farklı bir benliğim... Sen kalma geride, Üşürsem donar herşeyim.. Kalbim, mutluluklarım. Nefesim kesiliyor Kalbim zorlanıyor Bir yerden sonra Acıyor... Acıyor , Haykırıyorum Sen duymuyorsun... Bir tek O Allah duyuyor! Posted via Blogaway Posted via Blogaway

Cennet Saklı...

Resim
Cennet saklı sanki, Mutluluğun olduğu bir yerde Neresi orası? Şahsa göre değişir... Ben bir çiftte buldum Bir çıkıntıyla ayrılmış... Muazzam bir mutluluk, Gözlerine sığmış Benim cennetim Senin bedeninde bir çift Bense koskoca yalnızlık Tüm bir beden... Burda sensizliği yaşıyorum Mutsuzluğu, kayıp cenneti Sayılı canlıydı, Lakin karelerde de vurucu... Nerde benim cennetim? Sessizliğe adanmış bir Yalnızlık İçinde biçareyim... Posted via Blogaway Posted via Blogaway

...

Resim
Sus! Ağlama artık Yaprak sarısı Yere düşmeye yüz tutmuş Bir kaç kırışık... Enginler var... Ulaşamadığım mutluluklar Sesimi duyan varmı? Bunlar sessiz hıçkırıklar Tamam dokunmayın Birazdan düşeceğim Sakın korkmayın... Hiç korkmadığınız gibi Bedenimle yaşar gibi Yaşayın... Posted via Blogaway

Yaşamak...

Zaman mıdır yaşamak? Yoksa tersi midir zamanın, Yaşamak nedir bilirmisin? Yaşamak, hakkıyla nefes alıp vermek... Birgün düşün yahut saat, saniye.. Veremedin aldığın son nefesi Seni zaman mı kurtaracak, Zamanın tersi mi? Yaşamak nedir? Tarifi var mı? Yoksa habersizmiyiz yaşamaktan? Aldığın nefesin hakkını verdin mi? Nefsini usandırmadan. Peki, yaşamın sonundan haberin varmıdır? Şehadet getirene kurtuluş vardır. Hakettin mi beşer imanlı ölümü? Son nefeste pişmanlık kâfirdede vardır. Posted via Blogaway

Soğuk Karanlık...

Resim
Topraklar atılmış ömrüme Sanki meraklılarmış ölmeme... Karanlık burası ışık yok. Işığım yok. Çok atmışlar... Nefes almam zorlaşıyor. Yaradan öldürmedi mi ölmüyorsun.... Üşüdüğüm anlaşılıyorda... Toprağıma bakan yok. Soğuk Karanlıklar içindeyim... Görmeye zor. Sevmeye zor. -Yaşamaya zor... Posted via Blogaway

Duygu mu? Sen mi?

Gecenin bütün tesiri üstüme çöreklenmiş... Yalnızlığımı unutturacak kadar çok ve değerli insanın içinde Yalnızlığım suratıma çarparak nisbet ediyor... Gülüyorum.. En üstün varlıkken duygulara yenilmemize... Bak,işte orda duygularda bize gülüyor dalga geçiyor... Hey Hat! Uyan herşey senin için yaratıldı. Şimdi onları figûranlıktan yüceltmek... Saçmaların saçması... Posted via Blogaway

Virgül gibi garib

... Üç nokta değilmidir hayat... Her zaman devamı gelecek olan... Şiir gibi nokta gibi... Bilmiyorum ki nasıl sevdim seni? Noktadan sonraki cümle gibi mi? Devamı olacak olan üç nokta gibi mi? Şiir gibi mi yoksa? Ya nokta ya virgül, Belli değil sonu ne ile biter... Aslında bilen var Şair bilir,bazen kimse anlamaz Hayr mı? Şer mi? Hayrm ol dedim yâr... Ne oldun bende bilemedim... Ya bitirdin beni yada yarım nefesle bıraktın şu garibi.. Posted via Blogaway