Ferhunde
ferhunde
ukte kalmışların hikâyesi
uykusuz gecelerin umutsuz
soysuz saatleri
gecenin en karanlık noktasında
parıldayan küçük yıldız
içinde biriktirdiği hayaller
benliğinde bir hırsız
onurunu çalan binbir nokta
aklını alan mavilikler
beyaza boyandı
ferhunde
azizliğin geç kalmış öyküsü
hani bir an vardı
uyumadan hemen önce
ellerini göğsünde bağlamıştı
bir dileği vardı tanrıdan
melekler amin derdi
inanmazdı ferhunde
ben görürdüm
anlatırdım şaşırırdı ansız
bir gün giderse
yolları aydınlanır
bir yer kararırdı arkasından
tozu dumanı yolu karıştırır
onlar için incinirdi yüreği
sabahın görmediği güneş
onun içinde doğardı
ferhunde
perilerin durgun masalı
develerin pirelerin kaçtığı
evvel zaman kalbur zaman
periler yağmur duasında
ferhunde göz yaşı dökerdi
bitkiler yeşerirdi
sonra bir çocuk doğar
bütün kainat evrilleşirdi
ama o güzelleşirdi
ilk adımlara
son öpüşlere
şahitti tanrıdan sonra
bazen son gidişlere
mesela dağlar vardı
uzaktık birbirimize
bir ışık gördüm mü
tanırdım yüzünden
ferhunde
kimsesizlerin hazin romanı
bir çocuğun başını okşamıştın da
durmuştu kalbin
ellerini göğe kaldırıp
adalete kızmıştın
o zaman durdu fırtına
ben gördüm ferhunde
bu kez anlatamadım...